Bulgaristan'da antik altın maske gün ışığına çıkartıldı bilinmiyor tarih 29.07.2007, 17:30 (UTC)   Trakyalı bir hükümdarı resmettiğine inanılan bir maske, Bulgaristan'ın güneydoğusundaki Sliven kasabası yakınlarında bulunan çok sayıda eşya arasında yer alıyor Bir Bulgar arkeoloji ekibi, geçmişi İ.Ö. 4. yüzyıla dayanan altın bir maske ortaya çıkardı. Trakyalı bir hükümdarı resmettiğine inanılan eşya, Bulgaristan güneydoğusunda, Sofya'nın yaklaşık 290 km doğusundaki Sliven kasabası yakınlarındaki bir mezarda bulundu. Maske, Bulgaristan'da 150 yıldır bulunan ikinci altın maske oldu. Arkeologlar ayrıca bir altın yüzük, gümüş ve bronz kaplar ve cenaze hediyeleri de ortaya çıkardılar.   Sadece Son 5 Günde Bulgaristan'da 1850'den Fazla Yangın Çıktı bilinmiyor tarih 29.07.2007, 17:25 (UTC)   Son 5 gün içerisinde Bulgaristan’da 78’i orman yangını olmak üzere, 1850’den fazla yangın çıkmıştır. 6 362 dekar ormanlık alan yokedilmiştir. Bunu İçişleri Bakanı Rumen Petkov bildirdi. Doğal Afet ve Avaryalarda Devlet Politikası Bakanı Emel Ethem’in emriyle ilgili Avrupa Birliği ve NATO mercileri Bulgaristan’da çıkan yangınlar sonucu oluşan kritik durum konusunda bilgilendirildi. İçişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov ile Başbakan Sergey Stanişev’e çıkan yangınlar konudasunda sürekli bilgi sağlıyor. İçişleri Bakanı Petkov devamla, Rusya ile Almanya’nın yangın söndürmede uzmanlaşmış uçak ve helikopterlerle Bulgaristan’a yardımcı olmaya hazır olduklarını belirtiklerini söyledi.   Bulgaristan, Avrupa'nın siyaset sürecinde oyuncu olabilir bilinmiyor tarih 29.07.2007, 17:23 (UTC)   Bulgaristan, Avrupa siyasi süreçte sözüm ona 'oyuncu' rolünü üstlenebilir. Yani, neden bahsedildiğini iyi bilen, konumunu savunabilmek için güçlü iradeye sahip bir nesne rolünü üstlenebilir. Bulgar siyaset okulu Yönetim Kurulu Başkanı Yulian Popov, Halk Meclisi'nde düzenlenen bir konferansta işte bu görüşü öne sürdü.   Varna'daki Yatırım Forumunda Beş Bulgar Bilim Projesi Takdim Edilecek bilinmiyor tarih 29.07.2007, 17:23 (UTC)   Karadeniz kentlerimizden Varna’da 23-25 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek “Bulgaristan’ın Avrupa Birliği Koşullarındaki Ekonomik Atılımının Temelinde İnnovasyon ve Yenilenebilir Kaynaklar Bulunuyor” konulu yatırım forumunda beş Bulgar bilim çalışması ve projesi takdim edilecek. BTA’nın bildirdiğine göre, görüşmeye Avrupa Komisyonu, “Dünya Özel Sermayesi” adlı Amerikan fonu, Shanghai Yatırım Forumu, Rusya Ticaret ve Sanayi Odası ve diğer kuruluşların temsilcileri katılacak.   Kırcali’nin Boyno köyü halkı evraklarını internetten çıkartıyor ali ahmet tarih 29.07.2007, 12:35 (UTC)   Kırcali merkeze bağlı Boyno köyü muhtarı Bayram Mehmet Rüstem, köylünün desteği ile 16 yıldır halkına hizmet vermeye devam ediyor. Köydeki önemli bir çok sorunları zamanla aştıklarını belirten Rüstem, yerel seçimlerin yaklaştığını ve köylünün karşısına yaptığı hizmetlerle gururla çıkacağını söylüyor. Boyno köyü muhtarı Bayram Mehmet Rüstem ile köy ve yapılan faaliyetler hakkında konuştuk: Köy muhtarlığı geçmişiniz hakkında bilgi verir misiniz? Birinci demokratik seçimlerin yapıldığı 1991 yılında köyüme hizmet vermek için muhtar adayı oldum. Köy halkının yüzde 85 gibi çoğunluğu o seçimde beni destekledi ve o yıldan bu yıla kadar muhtarlığım devam etmekte. Bu da yaklaşık 16 yıl (dört dönem) yapıyor. Seçimlere yine az bir zaman kaldı. Ben köylümün karşısına yaptığım icraatlarla ve gerçekleştireceğimiz projelelerle çıkmayı düşünüyorum.. Köyünüzde ne gibi icraatlar yaptınız? Göreve başladığım yılda köyümüzde su sıkıntısı vardı ve yaz aylarında devamlı susuzluk çekerdik. Buna da ancak 1994 yılında çözüm bulabildik. 2,5 km su borusu döşeyerek suyu kaynağından köyümüzün su deposuna getirdik. 350 m yükseklikte bulunan su deposu vasıtasıyla köyümüze rahatça su pompalıyoruz. Bundan dolayı da suzuzluk problemi kalmadı, inşallah da bir defa daha böyle sorunla karşılaşmayız. Çünkü su yaşam için en önemli bir kaynaktır. Başka bir çalışmamız da sokakların ışıklandırılması. 1991 yılında köyümüzde sokaklarımız karanlık idi, köy halkının üçte biri yurt dışına göç etti. Kalanlar da bizim halimiz ne olacak diye düşünüyorlardı. O yıllardan bu yıllara kadar çok şeyler değişti. Tütün köy halkının geçimini sağlayamaz hale geldikten sonra biz başka çözüm aradık ve o yıllarda bir veteriner binası yaptık. Veterinerimizin önerisiyle köyde hayvancılık yapılabileceğini öğrendik. Şimdi köyümüzde hiç tütün ekilmiyor, insanlar sadece hayvancılıkla uğraşıyor. Hayvancılıkla uğraşanların zamanla sayıları arttı, bazen de azaldı. Fakat gördüler ki, yine hayvancılıkla devam edecekler. Bazı kişiler de bu yılın başından itibaren hayvancılık sektörünü Avrupa standartlarının isteği doğrultusunda düzenlemeye başladılar. Çünkü bu sektörde Avrupa Birliği’nin fonlarından da yardımlar var ve bunlardan istifade ediliyor, bu konularda bilgi de veriliyor. Onlar artık sütleri toplamak için süt vanaları yaptı. Köydeki iş imkanları nasıl? Köyümüz, Kırcali’ye 15 km uzaklıkta ve Kırcali – Ardino – Smolyan anayolu üzerinde olması nedeniyle güzel bir konumda olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle de köyümüzde bir canlılık, bir hareketlilik var. Bu nedenlede burası yaşamaya uygun bir köy. Köyümüzde bu yıl başlarında yeniden çalışmaya başlayan bir dikiş atölyesi açıldı ve bazı ailelere iş imkanı sağlandı. Bu nedenle de insanlar şehre yolculuk yaparak çalışmaya gideceğine köyde çalışmayı tercih ediyorlar. Köy halkına sunulan hizmetlerden bahseder misiniz? Köyümüzde doktor, postane, okul ve cami var. Allah’a şükür hepsini çok güzel hale getirdik. Camimizi de köy halkıyla ve cami cemaatıyla toplanarak güzel bir tamir yapmaya karar verdik. İki üç yıl içinde yaptığımız bu tamirle camimiz çok güzel bir hal aldı. Bir de beş seviyeli ışıklandırma yaptık Bununla da geceleri köyümüzün güzelliği ortaya çıkıyor. Köyümüzde çocuk parkları yaptık ve onları da, çocukların geç saatlere kadar oynayabilmesi için ışıklandırdık. Okulumuzda internete bağlı bilgisayar odaları yaptık, bilgisayar sayısını 5’ten 15 çıkardık. Muhtarlığımız 2006 yılında elektronik muhtarlık çalışmasında Bulgaristan birincisi oldu. Muhtarlığımız internet ile Kırcali Belediye sistemine bağlı. Bu nedenle halkımıza bazı evrak işlemlerinde kolaylık sağlanıyor. Evrakları almak için Kırcali’ye gitmesine, sıra beklemesine gerek kalmıyor, bunları muhtarlıktan halledebiliyor. Şimdilik 5 evrak üzerine elektronik işlem uygulayabiliyoruz, ileriki aşamalarda bu işlemlerin sayısını artırmayı düşünüyoruz. Köyde yapılan alt yapı çalışmalarınız nelerdir? Her köyde olduğu gibi atık su problemimiz vardı ve bunları bir yerlere toplamak gerekiyordu. Atık suların sokağa akmasından korumalıydık, biz de köyde kanalizasyon yapmak için proje yaptık ve bu projeyi gerçekleştirdik. Atık su borularını döşeyip sokaklarımızı da asfaltlayarak daha güzel bir hale getirdik. Suları temizlemek için de tesis yapıldı. Köyümüzde bir kardeşimden de bahsetmek istiyorum. Kendisi özürlü olduğu için evinden çıkamıyordu ve kendini toplumdan kopuk hissediyordu. Buna da biz muhtarlık olarak ve Kırcali Belediyesi’nin yardımıyla çözüm bulduk. Motorlu tekerlekli sandalye verildi ve sokaklar yapıldıktan sonra komşumuz normal bir vatandaş gibi bizim aramıza çıkmaya, bizimle sohbet etmeye başladı. Kendisi bizlerin arasında olmaktan mutluluk duyduğunu söylüyor. Bu çalışmalardan sonra köyümüz bir Avrupa köyü gibi oldu. Köy merkezi şehir merkezi gibi canlı, sokaklar, muhtarlık ve cami de aydınlık. Köyünüzden dış ülkelere çalışmaya gidenler var mı? Dış ülkeye giden 25 – 30 civarında köylümüz var. Bunlar inşaat, hayvancılık ve tarım sektörlerinde çalışmaktalar ve bu çalışkan vatandaşımız oradan güzel sermaye ile dönüyor, bazıları ise yeniden gidiyor. İyi gelir elde edenler buralarda yatırım yapıyor ve buralardaki insanlara faydalı oluyor. Bunların sayısı şimdilik az, sayılarının artacağına inanıyorum. Köyde kutlanan bayramlardan bahseder misiniz? Biz 1991 yılındaki Kurban Bayramı’nda köy halkıyla konuşarak Kurban Bayramı’nı köyümüzün bayramı ilan ettik. O yıldan bu zamana bütün bayramlar çok güzel, neşeli ve eğlenceli geçiyor. Köylüler kurbanlarını kesiyor, meydana toplanıyor, turnuvalar düzenleniyor ve insanlar eğleniyorlar. Bir de şimdi yeni bir bayram günü ilan ediyoruz, bunu en yakın zamanda gercekleştireceğiz. Köyden göç eden vatandaşların yılda bir gün köylerine geri gelerek tanıdıkları ile bir araya gelmek, hal hatır sormak, eski günleri hatırlamak amacıyla bu bayramı yapmayı kararlaştırdık. Tahmin ediyorum ki, bu da çok güzel olacak.   BULGAR HEMŞİRELER YURDA DÖNDÜ SOFYA GAZETELERİ tarih 27.07.2007, 15:22 (UTC)   Libya, ülkede çalışan beş Bulgar hemşire ile bir Filistinli doktoru Libyalı çocuklara HIV virüsü bulaştırdıkları suçlamasıyla sekiz yıldır tuttuğu hapishaneden salıvererek, Avrupa Birliği ile varılan anlaşma sonunda serbest bıraktı ve Bulgaristan'a gönderdi. Sofya Havaalanı'nda düzenlenen karşılamada açıklama yapan Dışişleri Bakanı İvaylo Kalfin, Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov’un hemşireler ve Filistinli doktorun cezalarıyla ilgili af kararı aldığını bildirdi. Fransa Cumhurbaşkanlığı uçağı ile Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin eşi Cecilia ve AB Komisyonunun dış ilişkilerden sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner tarafından getirilen sağlık personeli, Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov, Başbakanı Sergey Stanişev, Dışişleri Bakanı İvaylo Kalfin, Parlamento Başkanı Georgi Pirinski ve Avrupa Parlamentosundaki Bulgar milletvekilleri ile yakınlarının katıldığı törenle karşılandı. Davanın bu şekilde sonuçlanması, Libya'nın uzun yıllar süren yalnızlığından sonra dış dünya ile ilişkilerin normalleştirilmesi yolunda da önemli bir adım oldu. Sanıklar suçsuz olduklarını ve hapiste bulundukları sürede işkence gördüklerini söylüyor. Havaalanında düzenlenen basın toplantısında konuşan Ferrero-Waldner, "Biz Avrupa Birliğinin ortak başarısının kutlandığı mutlu bir günü yaşıyoruz" dedi. Törenden sonra Cecilia Sarkozy ve Ferrero-Waldner, Fransa Cumhurbaşkanlığı uçağıyla ayrılırken, hemşireler ile Filistinli doktor Bulgaristan Cumhurbaşkanlığı ikametgahında ağırlandı. Avrupa ülkeleri suçlanan tıp personelinin çalıştığı hastanede HIV virüsü kapmış olan 460 çocuğun ailelerine milyonlarca dolar tazminat ödedikten sonra Libya mahkemeleri daha önce verilen idam cezasını ömür boyu hapse çevirdi ve ardından da karşılıklı bir suçlu değişim anlaşması uyarınca sanıkları ülkelerine gönderdi. Avrupa ülkeleri hasta çocuklara tıbbi yardım vermeyi ve hastalıkların ilk görüldüğü Bingazi kentindeki bir hastaneyi yenilemeyi kabul   <-Geri  1  Devam->